Mutluluğu Arttırmanın Yolları
Return to HomepageÖmrümüz boyunca her zaman mutlu olmak ve geriye hem kendimiz hem de sevdiklerimiz adına mutlu hatıralar bırakmak isteriz. Alışkanlıklarımız, tavırlarımız gibi mutluluk algılarımız da farklılık gösterir. Mutluluğu her ne olarak algılıyor olursak olalım tüm insanlar için mutluluğun ortak formülleri var ve bu formülleri çoğu zaman akılda tutmak gerekiyor!
Yola Çıkmak Önemlidir

Hayat zorlu bir maraton ve içerisinde bulundurduğu zorluklar mutlu olmanın önüne geçebilir. Yer aldığımız ortamın stresi, üst üste gelen olaylar ve tüm bu zorlukların gelmesiyle daha da kabaran olumsuz duygular bizi tükenmiş hissettirebilir.
Bu noktada herkes için geçerli olan basit formüller vardır. Tüm işlerin üst üste geldiği, hangi işi daha önce halletmeniz gerektiğini bilemediğiniz zamanları hatırlayın. O günler şimdi geride kaldı ve artık çok daha rahat hissediyorsunuz.
Çünkü kimi zaman yola çıkmak çıkılan yolda varılacak noktadan çok daha önemli olabilir. Sonucun mükemmel olamayacağına dair yaşanan kaygılar o sonuca gidecek yolda hiçbir şey yapılmamasına ve küçük kaygıların tüm hayata hâkim olmasına neden olur.
Bu gibi kaygıların bastırılabilmesi için günlük hayata küçük alışkanlıklar yerleştirmek hem fiziksel hem de psikolojik olarak sağlıklı hissetmeye yarayabilir. Örneğin yürüyüşe çıkmak hem günlük sorunlarınızın çözümünü tasarlamada hem de vücut sağlığınıza katkı sağlamada oldukça iyi bir alışkanlık sayılabilir!
Yine bu gibi zamanlarda stresinizi azaltmanıza yardım edecek aktivitelerde bulunmak ve hatta sevdiklerinize sarılmak iyi gelebilir. Sanatın iyileştirici tarafını kullanmak ve bir hobi edinmek de bu açıdan değerli olabilir.
Zihin içerisinde susturulamayan bu olumsuz küçük duyguların yoğunlaştığı dönemlerde sizi telaşlandıran, üzen olayları not alın. Aynı zamanda yapılacak görevlerinizi de önem sırasına göre sıralayın. Ortaya çıkan kağıt size not aldığınız bazı şeylerin aslında o kadar da üzülecek yanlarının olmadığını ve hemen halledilebileceğini gösterecektir.
Tüm bunlarla birlikte sevilen insanlarla birlikte sağlıklı bir yaşam sürebiliyor olmanın ve genel olarak sahip olunanların ne kadar değerli olduğunu anlamak için kimi zamanlar bir adım geri gidip tüm çerçeveye bakmak iyi gelecektir. Zira hayatın kendi rutini bazen sahip olduklarımızı unutmamıza veya onlara gereken değeri vermekten imtina etmemize neden olabilir.
Biyolojik Tarafı Var

Öte yandan psikolojinin sağlıklı olabilmesi için vücudun da sağlıklı olması gerektiğini unutmayın. Vücudumuzda bulunan hormonların dengesizleşmesi bazen şartların muntazam olduğu anlarda bile mutlu hissetmenize engel olabilir.
Mutluluğun yapıtaşı denilebilecek 4 hormon söz konusudur. Serotonin, Dopamin, Endorfin ve Oksitosin mutlu hissedebilmemiz için vücudumuzun salgılaması gereken hormonlar olarak bilinirler.
Yeterli miktarda Serotonin salgılanmış olması daha neşeli, canlı ve zinde hissediyor olmamızı sağlar. Güneş ışınlarından faydalanıldığında, egzersiz yapıldığında ve çikolata, peynir ve yumurta gibi gıdalar tüketildiğinde Serotonin salgılanmasına dışarıdan olumlu katkı sağlanmış olur. Bu hormonun eksikliğinde çok daha depresif, karamsar ve öfkeli hissedilen dönemler yaşanır.
Dopamin hormonunun varlığıysa daha özgüvenli ve keyifli hissetmeyi sağlar. C vitamini içeren gıdaların tüketilmesi, hobilere ve müzik dinlemeye yoğunlaşmak bu hormonun salgılanması anlamında önemlidir.
Endorfin neşeli ve pozitif hissettiren hormon olarak öne çıkar. Moraliniz çok bozuk olduğunda açtığınız komik video veya komedi filmlerinin kafanızdaki olumsuz düşünceleri dağıtmasında kilit rolü oynayan da bu hormonun salgılanmasıdır.
Oksitosin ise söz edilen ortak anılar ve duyguların varlığını öne çıkaran hormondur. Bu hormonların eksikliğinde yalnız, sevilmemiş ve huzursuz hissetmek daha olasıdır. Evcil hayvan beslemek, sevdiklerimizle sarılmak ve hayal kurmak bu hormonun salgılanması adına önemli hamlelerdir.
Beden mutlu olmadan ruh, ruh mutlu olmadan beden mutlu olmaz. Bu birlikteliği en iyi şekilde besleyebilmek için fiziksel alışkanlıklara dikkat edilmeli, uyku ve beslenme dengesinin olumlu olduğuna dikkat etmek gerekir.
Öte yandan sosyal hayatın getirdiği stresin ve moral bozukluğunun da hem uyku düzenini hem de yeme düzenini bozduğuna herkes şahit olmuştur. İşte tam da bu noktada bulunduğumuz yerden bir yola çıkmak ve bu dengeyi sağlamak adına çaba göstermek kritik önem taşır. Tüm bunlarla birlikte işin bazen içerisinden çıkılamadığı haller aldığını ve bu gibi durumlarda da bu alanın profesyoneli olan meslek elemanlarından destek alınması gerektiğini unutmayın!
Wellness