10 Adımda Dijital Detoks
Anasayfaya DönTelefonlarımızın elimizden düşmediği, bilgisayarsız hiçbir iş yapamadığımız, dinlendiğimiz anlarda bile bir şeyler izlemeyi tercih ettiğimiz, dijitalin yoğun olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Ekrandan ekrana koştuğumuz bu günlük rutinde, en son ne zaman sosyal medyayı ve başkalarının hayatlarını bir yana bırakıp sadece kendinize odaklandınız? Yoksa sık sık elinizde telefonunuz varken uyuyakalıyor ve sabah kaldığınız yerden telaşla dijital yolculuğunuza devam mı ediyorsunuz?
Belki de alışkanlıklarınızı gözden geçirmenin çoktan zamanı gelmiştir. Kendinize ve yapmayı sevdiğiniz şeylere odaklanmak için ihtiyacınız olan dijital detoksta size yardımcı olacak önerilerimizi sıraladık.
1. İHTİYAÇ LİSTELERİ
Yaşam koçu ve psikolog Sally Ann-Law, bir dijital detoks yapmaya karar verdiyseniz öncelikle 2 liste yapmanızı söylüyor. ‘İlk olarak tüm teknolojik araçlarınızı listeleyin. İkinci olaraksa hayatta yapmayı en sevdiğiniz ancak şu anda fırsat bulup yapamadığınız şeyleri.’
Sally’ye göre bu, Facebook'u sürekli kontrol etmekten çok daha anlamlı bulduğunuz şeyleri yapmak için saatlerce zaman kazanacağınızı fark etmenize yardımcı olacak. Bazı araştırmalar, tatilde ya da en sevdiğimiz şeyleri yapmak için harcayabilecekken, yılda tam 3 haftayı sosyal medyada geçirdiğimizi söylüyor. Bu yüzden ilk adım olarak dijital detoksunuza, hayatta neleri gözden kaçırdığınızı fark ederek başlayabilirsiniz.
2. BİLDİRİMLERİ KAPATIN
Dünyada olup bitenlerden sürekli güncellemeler almak bilgilendirici olabilir; ama bir o kadar da dikkat dağıtıcı! Ohio Üniversitesi Sanal Çevre, İletişim Teknolojileri ve Çevrimiçi Araştırmaları yüksek lisans öğrencisi Jesse Fox ‘Yarım saat içinde 5 kere telefonunuza gelen bildirimle bölünüyorsanız, eliniz telefona gidiyorsa, hiç odanlaklanmadınız demektir.’ diyor. Bildirimleri olabildiğince kapatmak, dijital detoks için küçük ama etkili bir adım olacak.

3. YEMEK MASASINA TELEFONLA OTURMAYIN
Son yıllarda yemek masalarında en çok görülen manzara, ekmek sepetinin yanında titreşip duran telefonlar olabilir. Fakat yapılan araştırmalar, telefonumuzu elimize almasak, sadece masa üstünde dursa bile, bunun yanımızdaki kişilerle etkileşimimizi azaltacağını gösteriyor. Çünkü beynimiz aslında orda değil, telefonun ışığının her an yanabileceğine odaklanmış durumda.
DC Danışmanlık ve Psikoterapi Merkezinin kurucusu Elisabeth LaMotte, enerjimizi telefonumuza ne kadar fazla yönlendirirsek etrafımızdaki insanlarla iletişimizin o kadar zayıf ve niteliksiz olacağını söylüyor. Bu yüzden dijital detoksun önemli bir aşaması olarak yemek masasına telefonunuz olmadan oturun ve sohbetin tadını çıkarın!

4. YATAK ODASINDA TELEFONA HAYIR
Çoğumuz telefonlarımızı alarm olarak kullanıyoruz evet, ama bunun için telefonumuzu elimize aldığımızda Twitter’da, Instagram’da dakikalarca dolaşmak da işten değil! Bu yüzden gerçek bir dijital detoksu kafanıza koyduysanız yatak odanızı ‘dijitalsiz bölge’ ilan edip bir çalar saat edinebilirsiniz. Telefonun sürekli yanan ışığı beyninizin derin bir uykuya geçmesini epey zorlaştırır. Bu yüzden yatak odasını telefonsuz bölge ilan etmek dijital detoksunuz için harika bir adım olduğu gibi, derin ve sağlıklı uykuları da beraberinde getirecek, göreceksiniz.

5. KENDİNİZİ AYNI ANDA TEK EKRANLA SINIRLAYIN
Çalışırken ya da bir şey izlerken, bir yandan telefonumuzu karıştırmaya çalışmak, beynimizi mahvediyor. Dijital araçlar söz konusu olduğunda çoklu görevler sağlığımız için iyi değil. Bilgisayarda bir işe odaklandığınızda telefondan gelen bir mesaja cevap vermeye çalıştığınızda, beyniniz sağlıklı halinden uzaklaşıyor ve normale dönmesi epey zor oluyor. Bu yüzden çalıştığınız zamanlarda ya da bir şey izlediğinizde, beyninizi ve gözünüzü tek ekranla sınırlamak, dijital detoksun önemli bir adımı!

6. SOSYAL MEDYA ALIŞKANLIKLARINIZI DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIN
Facebook ve Instagram, insanlarla benzeri görülmemiş bir şekilde iletişim kurabilmemizi sağlıyor. Ancak araştırmalara göre sosyal medyada ne kadar zaman geçirirsek o kadar mutsuz oluyoruz. Arkadaşlarımızın ve ünlülerin mutlu halleri mütemadiyen önümüzdeki ekrandan akıp giderken, kendi hayatlarımızı sorgulayıp duruyoruz. Asla sosyal medya kullanmayın demek, yaşadığımız çağda pek de gerçekçi olmaz. Peki dijital detoksu sosyal medya kullanımı alışkanlıklarımıza nasıl uyarlayabiliriz?
Sosyal medyanın toplum üzerindeki etkisini inceleyen Fox, anahtarın kimi ve neyi takip ettiğiniz konusunda seçici olmak olduğunu söylüyor. “Neyin ve kimin seni kötü hissettirdiğini düşün” diyor. “Kendini iyi hissettiren ne? Kullandığınız mecralarda, sizi güldüren, gülümseten ve mutlulukla dolduran bağlantıların bir listesini oluşturana kadar engellemekten, susturmaktan, takip etmekten veya silmekten korkmayın.’

7. KİTAPLARI YENİDEN KEŞFEDİN
Dijital detoksunuzda tabletleri bir kenara bırakın ve hayatınızda kitaba bol bol yer açın! Kitap okumak sırasında dikkatinizi dağıtacak bildirimlerden uzakta olursunuz, evet. Bunun yanı sıra bir araştırmaya göre, kağıt üzerinde okuduğumuzda zihinlerimiz soyut bilgileri daha etkin bir şekilde işliyor.
8. LİMİTLERİNİZİ ZORLAMAYIN
Eğer dijital araçlarınıza bağımlı olduğunuzu düşünüyorsanız, bu alışkanlıkların hepsini birden bırakmaya çalışarak sınırlarınızı zorlamayın. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, yatak odanızdan, yemek masanızdan sırasıyla telefonlarınızı çıkararak, detoksunuzda adım adım ilerleyin. Bu şekilde ilerlemek detoksunuza sadık kalmanızı da kolaylaştıracaktır. Bu ritüelleri sırasıyla gerçekleştirmek alışkanlıklarınızı değiştirmenize yardımcı olarak, göreceksiniz.

9. TAKIM ARKADAŞI EDİNİN
Dr. Law, “Biriyle takım kurduğunuzda her şey daha kolay olur, öyleyse neden bir 'detoks arkadaşı' ile eşleşmiyorsunuz?’ diyor. Bu destek sayesinde ilerlemenizi tartışabilir, birbirinizi devam ettirmeye ve birlikte zaman geçirmeye teşvik edebilirsiniz. Hem de ekrandan mesaj atmak yerine, yüz yüze. Detoks arkadaşı sizi dürüst ve motive tutacak.

10. DİJİTAL ARAÇLARINIZI EVDE BIRAKIN
Sürekli başkalarının ne yaptığını merak ediyor, sosyal medya içinde kayboluyor ve umutsuzluğa kapılıyoruz. Bunun yerine arada bir dışarı çıkarken telefonunuzu ve kulaklıklarınızı evde bırakmayı deneyin. Etrafınıza kulak verin, bir parkta kuşları dinleyin ve başkalarının hayatlarındansa kendinize odaklanın. Kim bilir, belki de evde bıraktığınız telefonunuzu hiç özlemediğinizi görmek sizin için harika bir keşif olacak.